30.4.15

Bir kutu 'olumlu' lütfen,yok naneli olsun.(?)



Olumlu düşün,olumlu düşünmelisin,meliyiz,meliler

Bizim elimizde olmasa halbuki bu ,kendimizi bunun için zorlamasak hani hoop kendiliğinden olsa,Hapı olur şurubu olur,hadi iğnesi olsun olmadı ,ben korkmam iğneden zaten,.Ama ne yazık ki henüz hiçbiri mevcut değil. İnsanoğlunun omuzlarındaki en büyük yük bence; herşey tamamen senin elinde...

Her durumda önümüzde iki seçenek oluyor ; ve bundan mutlu yahut mutsuz olmak elimizde.Ne ilginç değilmi. Adı :Bakış açısı.

Ve inanın bu her ama her durum için böyle.

Çok ilginçtir ki aslında o olumsuz diye gördüğümüz şeyler bize öyle dersler veriyor ki, ''nasıl olur:nasıl olmaz '' bilmem ne, diye hayıflanırken (türkler melankoli sever) o asıl farketmemiz gerekeni edemiyoruz,dersimizi alamadan da hooop geçiyor. 

Yani diyeceğim o ki her yaşadığımız bize birşey katıyor,olumlu ya da olumsuz .Sadece biz;kafamıza taktığımıza öyle odaklanıyoruz ki istediğimiz şekilde olmadığında yıkılıyoruz.

Ben yapıyorum artık yani yapmamaya çalışıyorum.Bunu en çok insanlardan beklentilerimi düşük tutarak hatta birşey beklemeyerek yapıyorum.

Çünkü karşımda benim kadar detaylı düşünen , kurgulayan insanlar yok.
Dolayısı ile 'şöyle mi yapar böyle mi düşünmüştür' diye düşünen ben bu düşüncelerin sonunda hep elde 0 ; derim ki beklentiyi düşürmeyin,sıfırlayın , ki mutlu olun :)

Evet mutluluğun sırrını buldum şu an ; kimseden hiçbirşey beklemiyoruz :))

***

Geçtiğimiz hafta sonumun bonus'u annemin vintage olma adayı yeleği idi. Hırka üstü yelek yaptım çok lezzetli oldu! Kahveler siyahlar mint'ler kabarık saçlar ; uyumsuz mu ? yok bu benim.
İçinden geldiği gibi olma çabasında bir ben.
Ayakkabılar o gün ilk giyişim olduğundan bana pek iyi davranmadılar.
Ama 2. şansı herkes hakeder,çünkü hatalar insanlara mahsus(bazen de ayakkabılara). 

3. şansı ise verme taraftarı değilim ;)

 
 
 
Çeken'e de çekilen'e de eziyet ; zıplamak 
 

Jean:Topshop / Cardigan,Flats :Mango / Top(inside):F&F

29.4.15

Bu bir Triangl hikayesi'dir

Evet kahveniz ve benim ki gibi uydurma şekersiz muffin'iniz hazırsa başlayalım,zira uzun bir yazı oldu.
Her detayı anlatmaya çalıştım.

Triangl ve gümrük hakkında kafanızda birçok soru var biliyorum.Çünkü benim de vardı.
Dayanamadım daldım içine ve mutlu sonla bitti ama nasıl;

Önce bikininin rengine neredeyse 2 ay karar veremedim.Tumblr ve instagram görsellerinde baktığımda çıkan renkleri/modelleri giyenlerin gerek ten renkleri gerek vucut ölçüleri (göğüs büyüklüğü vs) yanlıs kararlar verdirtebiliyor.Örnek:Natasha Oakley:bi bikini de yakışmasın arkadas.

Önce Peach Soda alacak gibiydim ama son anda Flamingo Fling'a karar verdim.İtiraf ediyorum model adının flamingo olması ve renkleri aklımı çelmeye yetti.

Beden bende en büyük sorundu çünkü değiştirmek için geri gönderme fikrine hiç ısınamadım online alışverişte,şu an'a kadar da hiç geri göndermedim birşeyi. Bu da benim takıntım işte..O nedenle nokta atışı yapmam gerekiyordu.

Triangl sitesindeki online chat kısmından yardım aldım,ama tatmin olmadım.İnstagram'da ararken benim vucut ölçülerime yakın bir kız alıp giymiş ve altında da sorulan bir beden sorusuna S+S yanıtını vermişti.Ta taa;çok yaklaşmıştım,çünkü vücutlarımız benziyordu.

Ben alttan çok üst'ten korktum açıkçası  çünkü spor'dan dolayı göğüslerim baya küçüldü.Ama göğüs büyüklüğünden çok göğüs kafesi çeperini dikkate alıp (dar bir göğüs kafesim yok çünkü)  Small'da emin oldum. Ancak elime geçene kadar da korktum ne yalan söyliyim:)

Beden olarak daha detay vermem gerekirse; zara ve mango'da  pantolonlarım 36 beden,Oysho da M-S değişiyor,victorias secret iç çamaşırları ve bikini altlarında da Small. Hem bunlar, hem de ürünün beden skalasına bakıp yola çıktım.Mesela altlarda (bottoms) XXS-XS-S-M-L-XL seçenekleri var.Ben XXS ve XS olamam  çünkü dar bir kemik yapım yok ve 32 gibi bir bedenin içine imkan yok giremem. Dolayısı ile bu ikisi bende elendi.XL ve  L aynı şekilde günlük hayatta da hiç almadığım bedenler. S ve M arasında çok kaldım,hatta Triangl online chatte ki kişi M önerdi ama içimden S almak geçti ki BİNGO! Tam oldu,hani deneyip almışım gibi..

Üst'te victorias secret sütyen bedenime güvendim, 32B ya da 32C ,İntimissimi de 75B kullanıyorum. Triangl S seçmemi önerdi bunları söyleyince.S ile XS arasında kaldım açıkçası ama sonuçtan memnunum ,çünkü korktuğum büyük gelmesiydi ama tam oturdu.Ancak Natasha Oakley(Abikiniaday) gibi fırlamıyor göğüsler yukarıdan orası biraz üzücü :))

Triangl başarılı bir marka gerçekten. 17'sinde bikiniyi satın aldım 18'inde gönderildi,22'sinde ülkeye girdi gümrüğe takıldı derken 29u itibari ile elimdeydi. Ülkeye gelişi bile vaad edilen tarihten erken oldu derken ;türkiyem türkiyem. 

Ödediğim ücret kargo ile toplamda 109 $.Ve bu tutar ile alışverişimin gümrüğe takılacağını biliyordum,bilerek aldım zaten. Perşemde ülkeye giren paketimin; cuma günü kargo firmasıyla elime gönderilen kağıt ile; gümrükte olduğunu ve onlara ulaşmam gerektiğine dair bir yazı aldım.

Gümrük firmasına ulaştım; bana ,verdiğim bilgiler doğrultusunda yaptıkları dönüş mail'inde 140tl ardiye masrafı + 54 tl vergiyi verilen hesaba yatırmam gerektiğini söylediler.
54 tl vergi ödeyeceğimi zaten biliyordum ama ;daha depolarına gireli 1 gün olmuş nerdeyse bir raf bile kaplamayan ürünüm için ben 140 tl ne diye ödüyorum.

Telefonla birkaç saat ulaşmaya çalıştım gümrük firmasına ve sonunda karşımda görevli ; 

-Benden ardiye(depolama) ücreti istiyorsunuz bu nasıl oluyor?Ben ticaret yapmıyorum binlerce ürünüm yok,paketim yeni geldi,kaldı ki yer bile kaplamayan boyutta bir paket bu. 
-Bu ürün gümrüğümüze girdiği an zaten ardiye ücretine giriyor. 
-Nasıl yani? Süresi ,paketin boyutu önemli olmadan? Ben bu parayı ödemiyorum,ödemeyeceğim. 
-Eee ben bir bakıyım kargo kodu neydi,tekrar kontrol ediyim........Ecem hn kargo yeni gelmiş zaten,siz vergiyi ödeyin, ben işleme koyayım kargoyu.
-Yani ? 
-54 tl'yi yatırmanız yeterli.

Bu kadar kolay vazgeçilebildiğine göre demek ki alınması gereken bir ücret değilmiş. Yani kaba tabirle 'Yersen?' 
Çok yazık.
Diyeceğim o ki hakkınızı savunun.Ben itiraz etmeseydim eğer kimse bana ardiye ücreti ödemeniz gerekmiyor demeyecekti.Kimbilir kaç kişi korkup boş yere ödüyor o parayı,ne kadar ayıp.

Aklıma gelen herşeyi yazmaya çalıştım,eğer aklınızda bunlar dışında bir soru varsa yorum bırakabilirsiniz.


Eveet bikini geldiğine göre spora daha bir ağırlık verelim ki hakkını verebilelim :))


15*07*2015 itibarı ile Triangl Free Shipping oldu.Geçici bir durum olmadığını sanıyorum.Bu durumda aldığınız bikininin fiyatı 85 euro'nun altında olduğu takdirde gümrüğe de takılmıyorsunuz.

24.4.15

Sen nerelerdeydin ?


Bu başlık üzerimdeki yelek için.

Annem'e söylenirdim aklıma geldikçe; tüm kıyafetlerini dağıtmışsın hiçbirşey bırakmamışsın bana diye.
Hakkını yemişim,burdan özür diliyorum .
Artık eli mi değmemiş vermeye mi kıyamamış bilmiyorum ama birkaç parça var ki göz bebeğim.
Bu yeleği bir süredir dolapta tutuyordum ki geçtiğimiz haftasonu'mun bonus parçası oldu.İki gün farklı parçalarla giydim.Çok seviyorum,hep benimle olsun istiyorum.Bi 15-20 senelik olduğunu sanıyorum emin olmamakla beraber.

Gözlükler The Outnet'ten.Net-a-porter'ın outlet'i olan site de birçok markayı çok çok uygun fiyata alabilmeniz mümkün,bu da benden size bir sır :) Siteye girer girmez shipping'i turkey yapın ki türkiyeye gönderim yapmayan amerika sitesinin stoklarından birşey beğenmeyin..

Aklımda yeni oluşumlar var.Proje gibi birşey aslında,ancak henüz tam planlamasını yapmadım.Daha önce yapan oldu mu onu da bilmiyorum.Çok gizli kapaklı konuştum farkındayım ama ,neyse hayata geçirirsem hep beraber görmüş olacagız.






Vest: belongs to mom /Jean-Sweater :Zara / Boots:Mango / Sunglasses:House of Holland / Bracelets:Pandora-Tiffany&Co

20.4.15

Yer Elması mı?


İtiraf ediyorum.
İlk yer elması dendiğinde aklıma gelen görüntü bir tür elma idi.
Belki şu an'a kadar mutfakla pek alakam olmadığındandır diyerek kendimi avutma çabası içindeyim,lütfen bozmayın :)

Yerli ve yabancı kaynaklar her gün daha da artıyor temiz beslenme ile ilgili. Blog'lar ,makaleler ,kitaplar; her gecen gün yepyeni şeyler öğreniyor , mutfakta nasıl çeşitli oyunlar yaparım diye araştırıyor ve elimden geldiğince denemeye çalışıyorum.

Yapay şeker'i tamamen çıkarttım hayatımdan,ve bunun sürekliliğini sağlayabilmeyi çok istiyorum.
Tüketeceğim tek yapay tatlı'nın; arada kahvemin yanına koyacagım,şu an ki gibi, kakao oranı yüksek bitter çikolata olmasını istiyorum.

Neyse yer elması'ndan devam.
Bu yer elması cipsi fikrini 'Doyasıya Yaşamak' ta görüp denemeye karar verdim,Gerçekten tadının o paket cipslerden bir farkı yok. Yapımı da çok basit,yani denememek için geçerli bir sebep bulmak zor:)


Bu arada doyasıya yasamak'ı mutlaka inceleyin keşfettiğime çok mutlu olduğum bloglardan biri.

Snapchat'te dün akşam paylaşmış olduğum görseller ile özeti şöyle ki ; 


İyice yıkadığımız yer elmalarını kabuklarını soymadan ince ince dilimliyoruz,yağlı kağıda olabildiğince sık sık diziyoruz ,piştikçe hacimlerini kaybediyorlar bu arada minik minik olucaklar şaşırmayın :)

        


Zeytinyağı ve tuz'un temel malzemeleri oluşturduğu sos'a ise dilediğimiz'i eklemekte özgür'üz.Acı seviyorsak pulbiber örneğin. Kekik olur sarımsak tozu olur ne seviyorsak ya da o an ki mod'umuz ne ise :)

Fırınınızda kurutma özelliği varsa  daha güzel verim almanızı sağlayabilir.
Bir mutfak acemisi olduğumdan bizimkinin böyle bir özelliği var mı bilmiyorum ,180 derece civarında bi 30-35 dakika yeterli oldu gibi ama daha iyi olabillirdi..

Ve final ; 


Ben yanına hemen kekik ile bir yogurt sos koydum bu da tamamen yaratıcılığınıza kalmış ..

14.4.15

Tüketirken tükenmek üzereyiz


Artık daha fazla insan ve daha fazla marka tüketim çılgınlığının ne kadar korkunç boyutlara ulaştığını gördü ve görmeye,farketmeye devam ediyor.

Ancak moda-sever olduğunu söyleyen halbuki sadece tüketim-sever olan büyük bir kitle henüz bunun farkında değil.

Bu ay Vogue'da ve Geo'da da işlenen bu konu gerçekten çok çok önemli;
Korkunç koşullarda,çok zor şartlarda çalışan binlerce hemcinsimiz bizler sadece 1 kez giyip atalım diye inanılmaz kötü koşullarda çalışıyor ve hayatlarını sürdürüyorlar.

Alma'dan önce sadece 1 kez düşünün.Gerçekten ihtiyacınız var mı?

Mesela şöyle bir soru ; ''Bu aldığın şey'i 30 kez giyer misin?''

Cevabınız ?

***

Ne kadar ucuza alıyorsanız ,aldığınız firmalar onları o kadar daha ucuza mal ediyorlar.Ve bunu yapmak için insanlar çok daha kötü koşullarda,çok çok düşük rakamlara çalışıyorlar.İnsan yerine konmuyorlar.

Minimum parçalarla daha sade,az-öz bir yaşam size de daha çekici gelmiyor mu bu kaos'ta ?

Aldığım şey'in hakkını vermek benim için alışveriş yapmaktan çok daha önemli.


Moda denen şey yaşamsal bir öğe değil.
Abartmaya gerek yok.

Çantamı yüzbininci kez,üzerimdeki ceket keza öyle: kullanmaktan çok mutluyum.


Jean:River Island / Shoes:DC shoes / Jacket:Topshop